Bu yıl 9.’su düzenlenen “Kısa’dan Hisse” kısa film festivali Ahmet Uluçay ve Gazze’de yaşananlara dikkati çekmeyi hedefliyor.
Festival Başkanı Aşkın Özcan, Festival Direktörü Abdülhamit Güler, Danışma Kurulu Üyesi Betül Demir ve Ön Jüri Üyesi İlter Kapıcı, gazetecilere festivalle ilgili bilgi verdi.
AA muhabirine açıklama yapan Özcan, sinemanın kollektif bir iş olduğunu belirterek “Gelenekten, bu toprağın değerlerinden beslenerek geleceğe ışık tutacak ve eserlerin ortaya çıkmasına vesile olmak amacıyla genç sinemacıları yetiştirerek bu alanda bir zemin inşa etmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Festivalde Gazze’de yaşanan katliama da dikkat çekmek istediklerini dile getiren Özcan, şunları kaydetti:
“Filistin meselesini her mecrada gündeme getirip kamuoyunu diri tutarak bu katliama son verebileceğimize inanıyorum. Biz de festival olarak elimizden gelenin en iyisini yapmakla yükümlüyüz. Festivalimizin 3 sac ayağı var bunlardan biri kısa film yarışması. Bu kısımda “En İyi kurmaca”, “En İyi Belgesel”, “En İyi Animasyon”, “En İyi Deneysel” ödüllerinin yanı sıra Ahmet Uluçay anısına “Genç Öncüler Özel Ödülü”nü de bu yıl takdim edeceğiz. Üretim safhasında da “Yapım Desteği Ödülleri” kapsamında 4 projeye çeşitli ödüller vereceğiz. Bir diğeri kısa filmlerin gösterimleri, festivaller dışında çok fazla gösterim alanı bulunamadığı için biz bu meseleyi önemsiyoruz. Bir hafta boyunca 30’a yakın filmin gösterimini yapacağız ve bu filmlere gösterim ücreti de ödeyeceğiz. 3. sac ayağımız ise etkinliklerimiz olacak.”
“Ortaya bir tavır koymak sanatçının, sinemacının boynunun borcudur”
Abdülhamit Güler ise festivalin en önemli meselesinin özgünlük olduğunu belirterek, “Bu noktada riskli bir şey için de gönüllüyüz. Gelenek ve geleceği yani yeniyle eskiyi bir arada tutma gibi bir misyonuz var. Ahmet Uluçay’a özel panelimiz, atölyemizde hazırladığımız belgeselimiz var. Bu yıl bir de gündemimizde Gazze’deki soykırım var. Buna bigane kalamayız. Bu tarz meselelerde ortaya bir tavır koymak sanatçının, sinemacının boynunun borcudur.” diye konuştu.
Ahmet Uluçay ile Gazze’nin benzeştiği noktalar olduğunu da ifade eden Güler, şöyle devam etti:
“Uluçay ‘çocuksuz ve çiçeksiz bir dünya düşünemiyorum’ diyor. Tasarımımızdaki çocuk vurgusu da hem bu sözlere hem de Gazze’de katledilen çocuklara işaret ediyor. Diğer taraftan Uluçay’ın uzun metraj filminin adı ‘Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak’. Taşıdığı renklerden ötürü karpuz Filistin’in de sembollerinden biri tanesi. Bu iki benzeşmeyi tasarımlarda ve üretimlerimizde özdeşleştirdik. Bu vurguların bize anlattığı şey hem özgünlük hem her türlü imkansızlık içinde bir şeyler için var olmak ve ortaya koyduğunuz bu bağımsızlık için mücadele etmektir.”
Betül Demir de kısa filmleri sinemanın çekirdeği olarak niteleyerek, “Festivaller bu noktada önem arz ediyor. Türkiye’de de kısa filmlere ilgi ve destek artıyor. Biz de ‘başka bir festival’ sloganıyla kısa filmin hem özgün formuna hem de bağımsızlığına vurgu yapıyoruz. Ahmet Uluçay da filmleri ve bakış açısıyla her kuşaktan sinemacılara ilham kaynağı oluyor. Onun mirası sinemaya samimiyetle yaklaşmamız ve kendimiz olmamız gerekliliğine işaret ediyor.” değerlendirmesini yaptı.
İlter Kapıcı ise genç sinemacıların ödüle odaklandığını aktararak, “Bu noktada şu ayrıntıyı kaçırıyoruz. Festivalimizde bir sürü atölye çalışmaları, sinema camiasından tecrübeli insanlarla tanışma fırsatları, bu insanlarla fikir birliği, entellektüel aktarımlar oluyor. Benim görüşüm büyük ödül bu. Festivalimize katılan genç sinemacılara tavsiyem buradaki sinerjiyi yakalayıp insanlarla doğru kanaldan iletişime geçmekten çekinmesinler.” ifadelerini kullandı.
Başvuruların filmfreeway.com adresinden yapılacağı festival, 2-9 Kasım’da Atlas Sineması’nda gerçekleştirilecek.
